7-25 Aralık öncesi İzmir’de darbe toplantısı yapıldığını anlatan Sarıçiçek, hakim ve savcıların Paralel Yapı’nın yargı imamını adliye kapısında önlerini ilikleyerek karşıladığını anlattı.
FETÖ Paralel Devlet yapılanmasının merkezi olan EGE bölgesinde örgüte büyük bir darbe vuruldu. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra yeraltına inen örgütün içinde bulunan ve 39 yıldır yapının hemen her kademsinde görev alan Hüseyin Uğur Sarıçiçek isimli vatandaş örgütün tüm illegal çalışmalarını, gizli toplantılarını iki yıl boyunca kaydetti. Sarıçiçek FETÖ’nün gizli toplantıları ve görüşmelerine ait elde ettiği yüzlerce ses kaydı, görüntü ile belgeleri İzmir Cumhuriyet Savcılığına teslim etti.
ÖFETÖ’NÜN GİZLİ TOPLANTILARINI KAYDEDİP SAVCIYA TESLİM ETTİ
Sarıçiçek’in getirdiği belge, görüntü ve ses kayıtlarını inceleyen İzmir Cumhuriyet Savcısı Okan Batu soruşturma başlattı. Sarıçiçeğin getirdiği kayıtları ve belgeleri inceleyen Savcılık örgütün Ege Bölgesi ile Dünya yapılanması hakkında çok önemli bilgiler elde etmiş oldu. Tanık olarak ifadesi alınan Sarıçiçek’in savcılığa teslim ettiği kayıtlarda, paralel yapının dünya imamlarındaNecdet İçel, EGE Bölgesi İmamıBekir Baz, Yargı İmamı Mustafa Sayın Erdoğan, Ege Bölgesi ilçe, köy ile Alevilerden sorumlu Bilal Özün, Yusuf Pekmezci, Tarık Edirneli, Hamza Ayaz, Mehmet Yalçın, GATA’da ki askerler, Siyasi Partiler içindeki paralel yapılanma, eski savcıGültekin Avcı ile eski Polis imamı babası İsmail Avcı hakkında çok önemli dosyalar bulunuyor.
17-25 SONRASI FETÖ İÇİNDE OLUP BİTENİ İLK KEZ SRTAR’A ANLATTI
Fetullah Gülen’in en yakın adamlarından olan Necdet İçel, Bekir Baz, Mustafa Sayın Erdoğan gibi tepedeki isimlerle kurduğu samimi ilişkiler sayesinde 17-25 Aralık sonrası yer altına inen FETÖ hakkında oldukça önemli bilgiler elde eden Sarıçiçek için koruma kararı verdiği öğrenildi. 13 yaşında Fetullah Gülen ile tanıştığını ve o günden beri yapının içinde olduğunu ve sürekli üst düzey yöneticilerin yanında bulunduğunu anlatan Sarıçiçek, paralel yapının EGE bölgesindeki asker, emniyet ve yargı üzerindeki operasyonlarını ilk kez Star’a anlattı.
GATA VE YÜKSEK YARGIDA BİZİM EVLERDEN YETİŞEN BİRÇOK KİŞİ VAR
Uzun süre askeri okullara öğrenci sokan bir evde kaldığını anlatan Sarıçiçek bu evlerde yetişen onlarca paralelcinin şuanda GATA ile yüksek yargıda çalışmaya devam ettiğini söyledi. FETÖ’nün bu evlerde öğrencileri çok sıkı bir eğitimden geçirdikten sonra askeri liselere koyduğunu anlatan Sarıçiçek, "Hizmette gün geçtikçe mütevelli dâhil tüm birimlerde görev aldım.. Askeri liselere öğrenci yerleştiren evlerin genel sorumlusu ise Ser Rehber dediğimiz Bilal kod isimli Birol Özün’dü. Özün 1985’ten 1993 yıllarında Ser Rehber olarak görev yaptı. Harp okulları, polis koleji ile polis akademisine giren ve şuanda hem emniyet hem de askeriyede üst düzey rütbeli olanların listesi bunda mevcuttur" dedi.
35 BİN TL VERİP İMAMIN HIRSIZLIĞINI UNUT DEDİLER
Eski emniyet imamı Tarık Edirneli’nin himmet parasını zimmetine geçirdiğini tespit edip karşı çıktığı için FETÖ içinde çok baskı gördüğünü anlatan Sarıçiçek, Necdet İçel ile Yusuf Pekmezci,"Tarık Edirneli çok şey biliyor" diyerek onu korudular. Bana da bu olayı unutmamı söylediler” dedi. Şuan Kuzey Irak’ta olan Erdirneli’nin hırsızlığını ortaya çıkardığı için 2007 yılında kumpasla cezaevine attırıldığını anlatan Sarıçiçek, “Çıktıktan sonra artık Tarık hocayla uğraşmamam ve eskileri unutmam istendi. Yusuf Pekmezciye ait Kemeraltında bulunan Leblebici handaki Zücaciye satış mağazasının üstünde bulunan yazıhanesinde Bekir Baz, Necdet İçel ve Yusuf Pekmezci bu işin peşini bırakmamı isteyerek 35 bin TL para verdiler. Bu işi kapat biz Tarık Hocaya gereken dersi veririz. Cezaevine girmende bizim bir talimatımız yok bu Tarık Hocanın halt etmesidir dediler. O gün cemaate olan inancım tamamen sarsıldı. 17-25 Aralık darbesinden sonra yaptıkları her işi kaydettim içerde nede kadar belge varsa topladım, yöneticilerin yurt dışına kaçmaya başladığınıgörünce bu kayıtları savcıya teslim ettim" dedi.
KURBANLIKLAR KASAPLARA SATILIP PARAYA ÇEVRİLİYOR
Dini duygular istismar edilerek toplanan paralar için paralel yapının ahlaksız yöntemlerini de anlatan Sarıçiçek, "Kurban bayramından bir ay önce mütevelliler para toplamaya başlar. İnsanlara 10 kurban getirene Gülen’le görüşme sözü verilirdi" dedi.
Toplanan kurbanların büyük bir bölümünün kesilmeden kasaplara satıldığını anlatan Sarıçiçek Kurban üçkâğıtçılığını şöyle anlatıyor: "İnsanların canlı olarak bağışladığı kurbanlar, kesilmek üzere alınır ancak bunlar kesilmeyip yurt dışından gelen cemaate mensup veya sempati duyan gurbetçilere satılır parası alınır ancak aynı kurbanlıklar yine kesilmez, kasaplara satılır ve parası alınırdı. Yani kurban olarak bağışlanan hayvanlar birçok kişiye satılır ancak kesilmez en son kasaba verilirdi"
GÜLEN’İN İLK SÖZÜ "BEYNİ HASAR GÖRDÜMÜ?"
Paralel yapının İzmir’de dünya ve Türkiye imamları hakkında da savcılığa yüzlerce belge verdiğini ifade eden Sarıçiçek şunları anlattı: "Necdet İçel dünya imamlarındandır. Afrika ülkelerinden sorumludur. 2014 yılında şoförüyle bazı sorunlar yaşadıktan sonra onun şoförcülüğünü yaptım. Gittiği her görüşmeye ben götürüp getirdim. Kimlerle görüştüğünü neler konuştuklarını her gün kaydettim. Necdet İçel kendi beyanıyla Kıtalar üstü istişare heyetinin bir üyesidir. Bu heyette önceden 31 kişi bulunmaktaydı. Gülen ile arasında olağandışı bir bağ bulunur. Bir keresinde Necdet İçel ağır bir trafik kazası geçirmişti. Kaza sonrası İstanbul bulunan Fetullah Gülen ziyaret için İzmir’e geldi. Gelir gelmez sorduğu ilk soru ‘beyninde bir hasar var mı’ oldu.”
KITALAR ÜSTÜ İSTİŞARE HEYETİ 32 KİŞİDEN OLUŞUYOR
“2014 yılında kıtalar üstü istişare heyeti Necdet İçel’in anlatıma göre 32’ye çıkarıldı. Heyette İzmir’den 6 kişi bulunuyor. Görevleri yurt içi yurt dışı yaptıkları ziyaretler sonrası o ülkelerin genel siyasi ve ekonomik durumlarını analiz etmek ve karar vermektir. Değerlendirme sonrası atamalar ve yeni görevlendirmeler Fetullah Gülen’e iletilir onun da onayından geçtikten sonra yapılırdı. Bunların ses kayıtlarını da savcılığa teslim ettim. Necdet İçel ile beraber bazen İzmir dışına çıkarak Ege bölgesinde çeşitli illere giderdik. Bir sefer 3 milyon TL nakit başta bir sefer de 2 milyon TL nakit himmet parasını alarak evine bıraktık."
EGE İMAMI, 17-25 ARALIK ÖNCESİ İZMİRDE DARBE TOPLANTISI YAPTI
İzmir, Çanakkale, Balıkesir, Kütahya, Afyon, Manisa, Denizli, Uşak, Isparta, Aydın, Muğla, Antalya ile Alanya illerinden sorumlu Egen Bölgesi imamı Av. Bekir Baz’ın 10 yardımcısı olduğunu söyleyen Sarıçiçek, polis asker ve yargı imamlarının da Baz’a bağlı olup diğerlerinden farklı yapıda bulunduğunu söyledi. Mustafa Sayın Erdoğan’ın Baz’a Bağlı Yargı İmamı olduğunu, Gültekin Avcının Babası İsmail Avcı’nın da Baz’a bağlı eski polis imamı olduğunu ifade eden Sarıçiçek, 17-25 Aralık 2013 darbe girişiminden önce Baz’ın talimatıyla İzmir’de çok büyük bir toplantı yapıldığını söyledi. Toplantının Karşıyaka Yamanlar Kolejinde yapıldığını ve ildeki tüm mütevelli yapısının katıldığını anlatan Sarıçiçek, Bekir Baz’ın toplantıda önümüzdeki günlerde çok büyük değişiklikler olacağı söz de saltanatın yıkılacağı, hizmetin önünde hiç bir engel kalmaksızın yolunun açılacağı ve Fetullah Hocanın İzmir’e şanlı bir şekilde geri döneceği günlerin çok yakın olduğu anlatıldı.
ADLİYE İMAMI MUSTAFA SAYIN ERDOĞAN’I KAPIDA KARŞILARLAR
İzmir’de Diyanette Merkez Vaiz olarak görev yapan Mustafa Sayın Erdoğan’ın İzmir Adliyesi İmamı olduğunu söyleyen Sarıçiçek, "Erdoğan cep telefonu hiç kullanmaz ev telefonundan kendisini arayanları daha sonra dışarıdan ankesörlü telefonla arar. İzmir Adliyesinde yargı imamı. Adliyede inanılmaz büyük etkisi vardı. Bana Adalet Komisyonu Başkanı Akar Karasu için ‘beni kapıda önünü ilikleyip karşılamasın onun canına okurum, hadi gücü yetiyorsa, beni koltuğunda otururken karşılasın’ diyordu. Bende bu konuşmalarını da kaydettim" dedi.
MAHKÛMLARI PARA KARŞILIĞINDA HAFTASONLARI DIŞARI ÇIKARTIRDI
Paralel yapının yargı imamı Erdoğan’ın eli kolunu sallayarak cezaevine gittiğini istediği kişiyle görüşüp ceza evinden çıkarttığını anlatan Sarıçiek, "Cezaevleri üzerinde çok büyük oyunlar oynandı mahkûmlar çıkartılarak çok yüklü paralar kopartıldı. Mustafa Sayın Erdoğan ile Başsavcıvekili Yusuf Arslan, başgardiyanlar dâhil olmak üzere cezaevindeki kritik görevlere cemaate bağlı ve genellikle cemaat yurtlarından yetişen kişileri görevlendirirdi. Erdoğan Cuma akşamından sanıkları çıkartıp pazartesi sabaha sayıma yetiştirdiğini biliyorum. Bunun karşılığında dışarı çıkanlardan çok yüksek miktarda para alınırdı" dedi.
ÖZÜN: TASFİYELERE RAĞMEN POLİSİN SADECE YÜZDE 30’Ü DEŞİFRE OLDU
Paralel yapının bir diğer önemli imamlarının arasında Ege Bölgesi ilçe-köy ve alevi yapılanmasından sorumlu olan Bilal Kod isimli Birol Özün olduğunu anlatan Sarıçiçek, "Ser Rehber dediğimiz Bilal kod isimli Birol Özün 1985’ten 1993 yıllarında Askeri liselere öğrenci yerleştiren evlerin genel sorumlusuydu. Harp okulları, polis koleji ile polis akademisine giren ve şuanda hem emniyet hem de askeriyede üst düzey rütbeli olanların listesi bunda mevcuttur. Bilal hoca emniyete soktuğu birçok kişinin tasfiyeye rağmen kendini koruyup yerinde kaldığını söyledi" dedi.
ALEVİ DEDELERİNİN MAAŞLARINI BİZ ÖDERDİK
Bilal Özün’ün aynı zamanda Ege bölgesindeki Alevi yapılanmasından da sorumlu olduğunu anlatan Sarıçiçek, "2014 yerel seçimlerinden önce Bekir Baz’ın yardımcısı olarak Ege Bölgesinde ilçe ve köylerden ve Alevi yapılanmasından sorumlu olma görevi verildi. Ondan önce bu görevi Hamza Ayaz yürütüyordu. Alevi köylerinde cem evlerinin tamiratları, Alevi dedelerine her ay maaş verilmesi, Aleviler içinde cemaat yapılanması gibi işleri Bilal hoca yapardı. Köy ve ilçelerle ilgili tüm sorunları rapor olarak yazar ve bunları aracı olmaksızın Bekir Baz’a verirdi" dedi.
KOZA ALTIN DEVREYE GİRİNCE TEPKLER BİRDEN KESİLDİ
Bergama’da aleviler içinde ciddi bir yapılanma olduğunu ifade eden Sarıçiçek şunları söyledi:"Bilal Özün ile birlikte bir sefer Bergama da İpek Grubunun yaptırdığı Ali İpek Öğrenci yurdunu denetlemeye gittik. Bu yurdun burada yapmasının asıl nedeni bölge halkının Koza Altının altın aramayla ilgili tepkilerinin önüne geçmektir. Koza Altın Bergama da ki maden ocaklarını işlettikten sonra her gün tepkilerin olduğu bölgede buradaki cemaatin çalışmaları nedeniyle tepkiler bir anda kesildi"
TAKİYYE İÇİN OĞLU’NUN SOYİSMİNİ DEĞİŞTİRTTİ
Paralel yapının içinde 39 yıllık birikimiyle güven oluşturduğu için rahatlıkla her kademede yönetici ile görüşebilen Sarıçiçek yapının en önemli bir diğer adamı olan Yusuf Pekmezci ile de ilginç bilgiler verdi. Pekmezcinin FETÖ içinde içerisindeki en eski adamlardan birisi olduğunu anlatan Sarıçiçek, "Fetullah Gülen onun için ‘Yusuf Pekmezciyi üzen beni üzmüş gibidir" diyor. Yapı içinde çok etkili ve önemli biri. Bu güne kadar onun illegal hiç bir işine tanık olmadım. Ancak oğlu ile ilgili ilginç bir durumu var. Alaattin Şahin Yusuf hocanın öz oğludur ve paralel yapı içinde kamu görevleriyle ilgili sorumluluk alanı vardır. Yaptığı bir takım kritik görevlerden dolayı yani takiye amacıyla soyadını değiştirtmiştir. Sadece cemaatin içindeki eskiler bu kişinin Yusuf hocanın oğlu olduğunu bilirler" dedi.
http://haber.star.com.tr/guncel/imamlar-desifre-oldu/haber-1057556
Son Yorumlar