HİNDİSTAN DOSYASI /// Hindistan için en büyük tehdit IŞİD değil; Servislerarası İstihbarat

Hindistan’ın ve Pakistan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanları 23 – 24 Ağustos’ta New Delhi’de bir toplantı gerçekleştirecekler. Sonuçlar tahminleri karşılamazsa, beklentiler azalabilir. Yine de, medya çılgınlığı, televizyonda durmaksızın verilen haberler ve Twitter’da yazılanlar öngörüleri belirliyor.

Ulusal Güvenlik Danışmanları’nın yapacağı görüşmeler, iki Başbakan’ın Rusya’nın bir şehri olan Ufa’da yakın bir zamanda gerçekleştirdikleri görüşmeler sırasında duyuruldu. Hindistan ve Pakistan’daki hükümetler yakında gerçekleşecek olan toplantıya dair direktifi farklı şekilde yorumladı. Pakistanlılar, özellikle de Başbakan Navaz Şerif takımı, farklı isimler tarafından yapılacak muhtelif diyalogların sürdürülmesini ima etti ve er ya da geç “askıdaki tüm konular”ın tartışılabileceğini söyledi. Bu, içeriden gelecek eleştirilerden uzak kalmak için söylenmişti ve Keşmir’in ihtilafından hiç bahsedilmedi.

Hint tarafı ise alaycı bir şekilde, Pakistan Hükümeti’nin brifingini reddetmemeye karar verdi. Resmi şekilde olmasa da bu “Navaz’yı oyunda tutalım” demek anlamına geliyor. Böylelikle Ordu karşısında sivil rejimi güçlendirebilecekler. Delhi’nin geçmişteki birçok Başbakan’ı ve Hükümet’i, Hindistan’ın Ravalpindi’deki ordu komutanlarına karşı İslamabad’da kurulacak bir sivil yönetim için destek verme kapasitesine sahip olan oyunlarından çok çekti.

Yine de, sınırda başka bir savaşı tetikleyecek olan bu hayaller Pakistan Ordu’su tarafından yakın zamanda yıkılacak gibi görünüyor. Bu Delhi’deki karışıklıkları azaltacak ve Hindistan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanları’nın konuşmalarının terörü azaltacağına ve Hindistan halkını şiddet eylemlerine neden olan dini radikalizmden uzaklaştıracağına dair fikirlerinin tekrar ortaya çıkmasına neden olacak.

Buna karşın, son birkaç gündür, çeşitli yerlerden anlamı belirsiz olan mesajlar geliyor. Anlaşılması güç bir düşünce yayılmaya başlıyor. Köktenci İslamcılar Hint Yarımadası’na IŞİD yoluyla meydan okuyor. İslam Devleti’nin Afganistan’ı, Pakistan’ı ve Hindistan’ı tehdit ettiği söyleniyor ve böyle olunca bu ülkeler, Suriye ve Irak’ta kargaşa yayan milis güçlerinin eşit hedefleri haline geliyor.

Garip bir şekilde birçok kişi bu fikri benimsiyor. Bunların arasında, birkaç yıl önce Hindistan topraklarını tehdit eden el-Kaide’yi öne sürerek, İslam Devleti’yle mücadeleyi savunan Milli İstihbarat Teşkilatı da var.

İslam Devleti’nin saklandığı yerlerde bazı belgeler bulundu ve muhtemelen bu belgeler İslam Devleti’nin acımasız planlarına dair senaryoları gösteriyor. Her birkaç yılda bir olduğu gibi bir kez daha, kıyamet savaşına dair vahiyci görüşler, yüzyıllardır devam eden “Horasan Kehaneti” ve Hindistan’a yönelik bir saldırı konuları konuşulmaya başladı.

Bu yüzyılın başlarında El Kaide Hindistan’ı yok etmeyi ve İslamlaştırmayı planlıyordu. Bugün ise İslam Devleti Hindistan’ı yok etmeyi ve İslamlaştırmayı planlıyor. Eski teorilerin yeniden ortaya çıkmasının, istihbarat teşkilatı rapor yazarları ve gazetelerdeki köşe yazarlarını meşgul etmek için gerekli olduğu
düşünülebilir.

Diplomatik kaynakların yakın zamanda Hindistan’a gelecek bir İslam Devleti tehdidi olmadığını gösteriyor diyebiliriz. Aslında Afganistan’daki İslam Devleti’ne yönelik iyiye doğru giden referanslar bile abartılı görülüyor. Üst düzey bir yetkili – Taliban fraksiyonlarına karşı gelen ve kaçan bu yazarın muhtemelen Afganistan’da İslam Devleti damgası yediğini söylüyor. Keşmir vadisinde İslam Devleti bayrakları, özellikle televizyon kameralarına yönelik olarak, kendilerini sergiliyorlardı. Muhtemelen İslam Devleti’nin Hindistan’da diğer ölüm savaşçılarından çok daha fazla Twitter hesabı vardı.

İslam Devleti’ni küçümsemeye veya İslam Devleti’nin Hindistan’ı yenilgiye uğratmak istemediğini söylemeye çalışmıyorum. Fakat hayaller ve gerçekler birbirinden farklı. Şimdilik İslam Devleti büyük ölçüde Arap merkezli olan hareketini sürdürüyor. İlgisini Afganistan ve Hint alt-kıtasına çevirmeden önce – Irak’ın güneyindeki Şii bölgesini ve İran’daki Şii çoğunluğu mağlup etmesi gerekiyor. Ayrıca Suudi Arabistan’da ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde de toprak ele geçirmeli ve bölgeyi etkisi altına almalı. Delhi’ye daha çok var.

Peki bu İslam Devleti fobisi ve İslam Devleti’nden gelecek bir saldırı kaygısı nereden geliyor? Bu hikayenin üstünde en çok Pakistanlılar duruyor gibi görünüyor. Servislerarası İstihbarat ve Pakistan ordusunun dikkati Taliban’dan başka yöne çevirmek için İslam Devleti’nin mevcudiyetinden memnun oldukları söylenebilir. Pakistan Hükümet kaynaklarında İslam Devleti’ne karşı bir Hindistan-Pakistan ortak cephesi kurulması fikri de ortaya çıkmış durumda. Bazı Pakistanlı analistler, bahsi geçen “Hint”in bölünmemiş Hindistan’a işaret ettiğini ileri sürerek, Hint alt kıtasına yönelik eski kehanetin Pakistan’ı da içerdiğini söylüyor.

İslam Devleti Hindistan’ın ahbabı değil. Fakat ortada ondan daha acil bir tehlike var. Servislerarası İstihbarat’ın yol açacağı gelecek ve Pakistan’daki terörist grupları. Ve Afganistan’da yeniden kurulabilmek için Taliban tarafından yapılacak Ravalpindi/İslamabad destekli girişimler.

Narenda Modi Orta Asya’ya yaptığı ziyaretler sırasında komşularından birkaçı ile Afganistan’daki koşulları tartıştı. Hint delegasyonunun aldığı bir geri bildirimde Taliban’ın 1990’ların sonlarına kıyasla daha geniş bir egemenlik alanı elde etmeye hazırlandığını söyledi. Daha sonra, grubu tekrar oluşturabilmek için, Afganistan’ın kuzeyindeki Tacikistan ve Özbekistan sınırları Taliban’ın Peştun olmayan rakipleri için serbest hale geldi. Bu sefer Hindistan Başbakan’ına, Taliban’ın işe kuzey Afganistan’ı güçlendirerek başlayacağı söylendi.

Açık bir şekilde bunların hepsi Pakistan’daki askeri kuruluşların yardımları ile yapılmış bir komplodur. İslam Devleti kesinlikle büyük bir unsur değildir. Hint izleyicilerin ilgisini yönlendirmek için abartılmıştır. Hükümet 23-24 Ağustos’ta yapılacak görüşmelerde bu gerçeği göz önüne almalıdır.

(Yazar Delhi’de, Observer Research Foundation (Gözlemci Araştırma Kurumu)’nda çalışmaktadır.)

Dünya Bülteni için Çeviren: Cansu Gürkan

Etiketlendi:, , , ,

Yorum bırakın