Günlük arşivler: 7 Eylül 2015

MİZAH : DÜNYANIN YENİ PROBLEMİ /// BAKALIM NASIL DÜZELECEK :))) )))

1.jpg

2.jpg

3.jpg

4.jpg

7.jpg

9.jpg

10.jpg

11.jpg

12.jpg

13.jpg

15.jpg

16.jpg

17.jpg

cid

20.jpg

21.jpg

İRTİCA DOSYASI : TÜRKİYE /// NEREDEN NEREYE /// YIL : 1967 – 2014

TERÖR DOSYASI : Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Terör Nedeniyle Göçeden Ailelerin Sorunlan

Dou ve Gneydou Anadolu’da Terr Nedeniyle Geden Ailelerin Sorunlan.pdf

MİZAH : GELECEĞİN BİNALARI

A fascinating new pair of residential tower called Bosco Verticale is being constructed at Milan, Italy. Designed by architect Stefano Boeri, Bosco Verticale is being construed as “a project for metropolitan reforestation that contributes to the regeneration of the environment and urban biodiversity without the implication of expanding the city upon the territory”. Towering over the city’s skyline the world’s first forest in the sky will be a sight to behold. The 27 storied building will accommodate nearly one hectare of forest trees as tall as oak and amelanchiers in its cleverly designed balconies. The 365 and 260 foot emerald twin towers will house an astonishing 900 trees, 5,000 shrubs and 11,000 ground cover plants. This is a concept illustration of how Bosco Verticale will look like when completed.

Currently, Bosco Verticale looks like this.

bosco-verticale-8%25255B3%25255D.jpg?imgmax=800

In summer, the trees will provide shade and filter the city’s dust; in winter, sunlight will shrine through the bare branches. Bosco Verticale’s greenery will absorb carbon dioxide and produce oxygen, while protecting the building from wind and penetrating sunlight. Boeri claims that the inclusion of trees adds just 5 percent to construction costs, and is a necessary response to the sprawl of the modern city. If the units were individual houses, it would require 50,000 sq m of land, and 10,000 sq m of woodland.

bosco-verticale-7%25255B3%25255D.jpg?imgmax=800

bosco-verticale-9%25255B2%25255D.jpg?imgmax=800

bosco-verticale-6%25255B2%25255D.jpg?imgmax=800

bosco-verticale-1%25255B6%25255D.jpg?imgmax=800

bosco-verticale-2%25255B6%25255D.jpg?imgmax=800

MİZAH : BİLGİSAYAR PARÇALARINDAN DÜNYA HARİTASI YAPTI

Bout two months ago, artist Susan Stockwell completed her own map with motherboards, but she didn’t stop with just one city or even one country. As a matter of fact, her motherboard creation is a humongous map of the entire world. She was commissioned to create this recycled computer parts beauty by the Bedfordshire University, and it’s currently displayed in the atrium of their new student building. She started working on this world map in 2010, and all of the computer parts used to create it were donated by a company called Secure IT Recycling. If you look closely, you’ll see motherboards, electrical wires, fans, and all kinds of teeny-weeny computer parts that would have otherwise been tossed out. She’s given a whole new life to this used stuff, and it’s truly spectacular!

World-Map-Recycled-Computer-2.jpg

World-Map-Recycled-Computer-3.jpg

World-Map-Recycled-Computer-4.jpg

World-Map-Recycled-Computer-5.jpg

World-Map-Recycled-Computer-1.jpg

World-Map-Recycled-Computer-6.jpg

World-Map-Recycled-Computer-7.jpg

MİZAH : ANNE KİMDİR BABA KİME DENİR ? :))

Anne kime denir, Baba kimdir…

* Aynı anda kendi çantasını, çocuğunun çantasını, çocuğunun oyuncak kutusunu, market torbasını, çocuğunun ayakkabısını ve hatta çocuğunu taşıyan; bir yandan da ev anahtarını bulmaya çalışan kişiye ANNE; bilgisayar çantasını karısına vererek sadece oğlunu kucaklayana da BABA denir.

* 5 dakikada duş alıp 10 dakika içinde hem kendisini hem de çocuğunu hazırlayana ANNE; o 15 dakika boyunca gömleğine uygun kazak aramakla uğraştıktan sonra kapının önünde çantasını toparlayan karısına ‘daha hazırlanmadın mı?’ diye sorana BABA denir.

* Uykusuzluktan süründüğü halde uyumamakta direnen çocuğuna söylenen kişiye ANNE; ‘uykusu yok belli, olsa gider yatar zaten’ diyene de BABA denir.

* 1 saatte üç çeşit yemek, üstüne de salata hazırlayıp bir yandan da çocuğunu yedirene ANNE; iki tane amerikan servis koyarak ‘sofrayı hazırladım’ diyene de BABA denir.

* Gecede beş kere kalktığı halde şikayet etmeye hakkı olmayana ANNE; ‘dün gece uykum bölündü oğlanın ağlamalarından’ diye şikayet edene de BABA denir.

* Çocuğu hastalandığında sabaha kadar başında bekleyene ANNE; işten evi arayarak karısına ‘ilaçlarını verdin mi?’ diye sorana BABA denir.

* Pazar sabahı havanın güzel olduğunu görüp çocuklarını parka götürmeyi planlayana ANNE; ‘bu havada spor yapmalı, siz parka gidin ben koşacağım’ diyerek kendini sokağa atana BABA denir.

Tüm bunları açık açık yazana ANNE; ‘hiç de değil, market torbalarını sana taşıtmıyorum’ diyerek duruma son noktayı koyana da BABA denir.

………….veee

Bu diyalogların sonunda birbirine hala gülümseyenlere da AŞIK denir.

E-KİTAP /// Agatha Christie : CURTAIN … POIROT’S LAST CASE

E-BOOK’U OKUMAK İÇİN GEREKLİ PROGRAMI AŞAĞIDAN İNDİREBİLİRSİNİZ ..

Epubor eBook Converter

LINK :

https://copy.com/33rj3QwaViTU4tMa

MİZAH : Hindistan’dan manzaralar :))

Astia ne-au luat !


























SURİYE DOSYASI /// SABAHATTİN ÖNKİBAR : Bu tablo senin eserin Tayyip Erdoğan !

– Suriye dün, yani ABD hücum emrini vermeden ve Tayyip Erdoğan saldırmadan önce barış içinde bir ülkeydi. Bugün, cehennem!

– Suriye’de dün Hıristiyanı-Müslümanı, Alevisi-Sunnisi, Arabı-Kürdü, Dürzisi-Marunisi kardeşçe yaşıyordu. Bugün, pek çoğu birbirine hasım!

– Suriye, dün istikrar adasıydı. Bugün, küçük Irak!

– Suriye, dün Büyük Kürdistan projesine setti. Bugün değil!

– Suriye, dün Kürdistan’ın Akdeniz’e açılamaması için kaleydi. Bugün tünel!

– Suriye, dün Güney sınırımızın güvencesiydi. Bugün, yeni güney komşumuz fiili PKK devleti!

– Suriye, dün tek parçaydı. Bugün, fiilen birkaç parça!

– Suriye, dün Müslüman komşumuzdu. Bugün Haçlı’larla beraber yıkmaya çalıştığımız hasım ülke!

– Suriye, dün dış ticarette en çok artı verdiğimiz ülkeydi. Bugün, tek kuruşluk bir ticari ilişki yok!

– Suriye, dün Ortadoğu’ya açılan kapımızdı. Bugün, sınırlarımızı kapattığımız ülke!

– Suriye ile dün dost iken, Rusya, İran ve Irak’la da dosttuk. Bugün, Suriye ile beraber bu ülkelerin tamamı ile düşmanız!

Burada bir parantez açıp soralım:

Sahi, Türkiye hangi çıkarı adına Suriye’ye hasım oldu ve örtülü bir savaşı başlattı, bilen var mı?

Zerre bir çıkarı yok ise, istikrar adası olan bir ülkeye yani Suriye’ye, Haçlı’nın amaçları ve de Irak -Libya tarumar örnekleri ortada iken nasıl ve niçin saldırır?

Sadece gerekçesiz bu saldırı tutumu bile Tayyip Erdoğan’ın neye ve kime hizmet ettiğini ortaya koymuyor mu?

Altını çizerek yazıyorum, Suriye’deki yıkımın ve ölen on binlerin birinci derecede ki sorumlusu ABD değil, Tayyip Erdoğan ile şurekasıdır!

Bir başka şey daha:

Dünyanın en önemli stratejisyenlerini toplasanız ve Türkiye’yi bölme senaryonuzu yazın deseniz, emin olun Türkiye’nin bugün izlediği Suriye politikasından daha etkili bir şey yazamazlar! Düşünebiliyor musunuz, hem Suriye’de hem de Irak’ta Kürdistan’a karşı olan Esad ile Maliki bugün Türkiye’nin can düşmanları konumunda!

Evet, bugün izlenen Suriye politikası dışında hiç bir şey Türkiye’yi bölemezdi ki, hicap ile yazıyorum artık bölünmede geri sayım sürecindeyiz!

Bahçeli’nin Kerkük tezgahına dikkat!

Kaynağım emin.

Anlattığı şu:

Bahçeli, kongre öncesi panikte ya, hizmetinde olduğu ve yardım talep ettiği malum derin çevrelerden, “imaj atağı yap” önerisini almış ve bir oyun kurulmuş.

Buna göre, Bahçeli, ülkücü taban için özel anlamı olan Kerkük’ü kongre öncesi ziyaret edecek!

Diyeceksiniz ki, tek başına ziyaret imaj oluşturmaya yetmez!

Devamı var dinleyin:

İşte, o ziyaret esnasında bir tiyatro sergilenecek ve bir grup, Bahçeli’yi güya protesto edip heyetine saldıracak!

Kameraların çekeceği o an sürecinde, Bahçeli birden, “One minute” tavrı takınacak, yani onlara meydan okuyup kahramanlık taslayacak ve çok sert mesajlar verip, işte lider böyle olur dedirtecek!

Yemezler, Devlet efendi, ağzınla kuş tutsan, kongreden sonra senin gideceğin yer Çayyolu’ndaki trilyonluk malikanendir!

Öyle, çünkü senin Türk dünyası ya da Kerkük diye bir derdin olsa, bugüne kadar bir kez olsun ağzına alırdın. Şimdi yapacağın kurultay gezisidir!

Şu tabloya bakar mısınız!

PKK, Suriye’de devlet kurdu, Bahçeli’den tık yok. Ondan sonra Kerkük’te bayram namazı imiş!

Yahu, sen 10 yıldır MHP Genel Merkezi’ndeki büyük mescitte bir kez olsun Cuma namazı kıldın mı ki Kerkük’te namaz diyorsun!

Çamlıca camisi bu günahlarınızı örter mi?

Tayyip Erdoğan, bir şeyi iyi biliyor!

İnanç üzerinden yapılacak bütün tartışmalar, kendine artı yazar.

Bunun için de, sürekli yeni yeni inanç konularını gündeme taşıyor ki, bu aralar bu konu Çamlıca’daki cami inşa olayıdır.

Peki ama, Çamlıca’ya cami inşa etmek AKP ya da Erdoğan’ın bu devasa günahlarını örtebilecek mi?

– Suriye’de, Haçlı ile işbirliği yapıp Müslümanları boğazlamak!

– BOP hedefi bağlamında, Büyük Kürdistan’ı adım adım inşa etmek!

– İsrail’i korumak için füze kalkanını Türkiye’ye monte etmek!

– 9 Türk vatandaşının Gazze yolunda, İsrailliler tarafından katledilmesine, fiili, zerre bir tepki vermemek!

– Türkiye’nin en önemli enerji ve ticari partnerleri Rusya ve İran ile hasım olup hedef ülke olmak!

– Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama olayında Kıbrıs’lı Rumlardan bile kötek yemek

– İncirlik’ten kalkan uçaklarla bir buçuk milyon Irak’lı Müslümanın öldürülmesine ortak olmak!

Ahmet Davutoğlu, Barzani’ye “Kak Mesud” diye hitap eder!

Kak Kürtçe’de ağabey anlamına geliyor ve dolayısı ile Mesut ağabey demek istiyor!

Davutoğlu özel yaşamında, Barzani’ye isterse baba da diyebilir, ama Türkiye’nin Dışişleri Bakanı sıfatı ile; “Tepemi attırırsanız Diyarbakır’a da karışırım” deyip Türkiye’yi tehdit eden ABD ajanı bir peşmergeye ağabey diye hitap edemez! Ederse, bu ülkeyi küçük düşürmek olur!

Gelelim konumuza:

Tayyip Erdoğan, Davutoğlu’nu Kak’ına pardon, ağabeyine gönderiyor!

Niçin mi?

Barzani’nin Suriye Kürtlerini sahiplenmemesi için!

Komikliğe bakar mısınız?

Yahu adam, Suriye Kürtlerini bölükler halinde eğittiğini kendi ifade ediyor. İlgilenmemek nerede kaldı! Hal bu iken, bu seyahat neyin nesi?

Hayır, bunu Tayyip’te, derin stratejisti Davutoğlu da biliyor. Lakin, gayeleri iç kamuoyunu manipüle etmek!

Hani, AKP’nin bir şarkısı var ya o misal. Bunların tamamı, “aynı dağın yelleri” yani ABD’nin inzibatları!

DİN VE DİYANET DOSYASI : ABD(estli) kapitalizm…

Açların bir ay doyurulup onbir ay şükretmelerini sağlayan sadaka kültürüne (ABDestli) KAPİTALİZM denir!